Hipertansif veya hipertansif bir kriz, her yaşta ortaya çıkabilecek bir durumdur ve genellikle 200/100 mmHg civarında kan basıncında hızlı bir artış ile karakterize edilir ve tedavi edilmediği takdirde ciddi komplikasyonlara yol açabilir.
Çoğu zaman, hipertansif kriz zaten teşhis edilmiş hipertansiyonun yetersiz yönetiminin bir sonucudur, ancak aynı zamanda hiç baskı problemi yaşamamış kişilerde de bulunabilir.
Hipertansif bir kriz nasıl teşhis edilir?
Basınç yüksek olduğunda, baş dönmesi, bulanık görme, baş ağrısı ve boyun ağrısı gibi belirtiler ortaya çıkabilir ve bazı durumlarda kalp krizi veya felç gibi ciddi bir hastalık ile ilişkili olabilir.
Hipertansif kriz türleri
Hipertansif kriz iki tip olabilir:
Hipertansif aciliyet
Hipertansif aciliyet, ilk defa ortaya çıkabilecek kan basıncı seviyelerinde bir artış olduğunda veya bir dekompansasyon olduğunda ortaya çıkar.
Bu durumda, hiçbir semptom görülmez ve yüksek bir ölüm riski yoktur, 24 saatten daha kısa sürede basıncı azaltmaya gerek kalmadan oral ilacın kullanımı gerçekleştirilir. Ayrıca, hastaneye yatırma ihtiyacı yoktur, ancak tedavi evde uygun şekilde yapılmalıdır.
Hipertansif acil
Hipertansif acil durumlarda, organ hasarına bağlı kan basıncında ani bir artış olur ve örneğin akut miyokard enfarktüsü, hipertansif ensefalopati, akut pulmoner ödem, hemorajik inme veya aort diseksiyonu gibi ciddi durumlar ile ilişkilidir.
Bu olgularda, sağlık durumunu stabilize etmek için semptomlar gelişir ve hastaneye yatırılmalı ve daha ciddi komplikasyonlardan kaçınmak için damarın çareleri kullanılarak birkaç dakikaya kadar basınç normale getirilmelidir.
Bir hipertansif krizde neler yapılmalı?
Hipertansif bir krizi tedavi etmek için, acil tıp odasına, basınç ölçmek ve kardiyolog tarafından önerilen bir elektrokardiyogramı yapmak gibi testler yapmak için hızla gitmek gerekir.
Tedavi, testlerin sonuçlarına göre değişir, çoğu durumda, örneğin, kalp ve diüretik için ilaç almak için gereklidir.
Hipertansiyon krizinin komplikasyonları
Hipertansif bir krizden etkilenen ana organlar, işlev bozukluğuna yol açabilecek göz, kalp, beyin ve böbreklerdir. Ayrıca, uygun tedavi yapılmaması durumunda, sağlık durumunun kötüleşmesi riski daha yüksektir ve bu da ölüme neden olabilir.