Vogt-Koyanagi-Harada Sendromu, gözler, merkezi sinir sistemi, kulak ve deri gibi melanosit içeren dokuları etkileyen, genellikle dermatolojik ve işitme problemleriyle ilişkilendirilen, gözün retinasında iltihaplanmaya neden olan nadir bir hastalıktır.
Bu sendrom esas olarak 20 ila 40 yaş arasındaki genç yetişkinlerde görülür ve en çok etkilenen kadınlardır. Tedavi, kortikosteroidlerin ve immünomodülatörlerin uygulanmasından oluşur.
Ne sebep olur
Hastalığın nedeni henüz bilinmemekle birlikte, melanositlerin yüzeyinde saldırganlığın olduğu, T lenfositlerin baskın olduğu bir enflamatuar reaksiyonu teşvik eden bir otoimmün hastalık olduğuna inanılmaktadır.
Olası semptomlar
Bu sendromun semptomları, içinde bulunduğunuz aşamaya bağlıdır:
Prodromal aşama
Bu aşamada, sadece birkaç gün süren nörolojik semptomların eşlik ettiği, grip benzeri semptomlara benzer sistemik semptomlar ortaya çıkar. En sık görülen semptomlar ateş, baş ağrısı, menenjizm, mide bulantısı, baş dönmesi, göz çevresinde ağrı, kulak çınlaması, genel kas güçsüzlüğü, vücudun bir tarafında kısmi felç, kelimeleri doğru ifade etmede veya dili algılamada güçlük, fotofobi, yırtılma, cilt ve kafa derisi aşırı duyarlılığı.
Üveit evresi
Bu aşamada, retinanın iltihaplanması, görmenin azalması ve sonunda retinanın ayrılması gibi oküler belirtiler baskındır. Bazı kişiler de kulak çınlaması, ağrı ve rahatsızlık gibi işitme semptomları yaşayabilir.
Kronik evre
Bu aşamada vitiligo, kirpiklerin depigmentasyonu, kaşlar gibi aylar hatta yıllar sürebilen göz ve dermatolojik belirtiler ortaya çıkar. Vitiligo simetrik olarak baş, yüz ve gövdeye dağılma eğilimindedir ve kalıcı olabilir.
Tekrarlama aşaması
Bu aşamada kişilerde kronik retina iltihabı, katarakt, glokom, koroidal neovaskülarizasyon ve subretinal fibroz gelişebilir.
Tedavi nasıl yapılır
Tedavi, özellikle hastalığın akut döneminde en az 6 ay süreyle prednizon veya prednizolon gibi yüksek dozda kortikosteroid verilmesinden oluşur. Bu tedavi dirence ve karaciğer fonksiyon bozukluğuna neden olabilir ve bu durumlarda betametazon veya deksametazon kullanımını tercih etmek mümkündür.
Kortikosteroidlerin yan etkilerinin minimal etkili dozlarda kullanımını sürdürülemez hale getirdiği kişilerde, iyi sonuçlarla kullanılmış siklosporin A, metotreksat, azatioprin, takrolimus veya adalimumab gibi immünomodülatörler kullanılabilir.
Kortikosteroidlere direnç durumlarında ve immünomodülatör tedaviye de yanıt vermeyen kişilerde intravenöz immünoglobulin kullanılabilir.
Bu bilgi yardımcı oldu mu?
Evet Hayır
Fikriniz önemlidir! Metnimizi nasıl geliştirebileceğimizi buraya yazın:
Sorusu olan? Cevap almak için burayı tıklayın.
Yanıt almak istediğiniz e-posta:
Size gönderdiğimiz onay e-postasını kontrol edin.
Adınız:
Ziyaret nedeni:
--- Sebebinizi seçin --- HastalıkDaha iyi yaşayınBaşka bir kişiye yardım edinBilgi kazanın
Sağlık profesyoneli misiniz?
HayırFizisyenİlaçHemşireBeslenme UzmanıBiyomedikalFizyoterapistGüzellik UzmanıDiğer