Dejeneratif hastalıklar

Skleroz, vücudun bozulmasına ve kişinin yaşam kalitesini düşürmesine yol açabilecek nörolojik, genetik veya immünolojik nedenlerden dolayı dokuların sertleşmesini göstermek için kullanılan bir terimdir. Sebepe bağlı olarak skleroz, her biri farklı özellikler, semptomlar ve prognozlar sunan, yumrulu, sistemik, amiyotrofik veya çoklu lateral olarak sınıflandırılabilir. Skleroz çeşitleri 1. Tü

Multipl skleroz, yaşam boyunca ortaya çıkan veya hastalığın ilerlemesi nedeniyle ortaya çıkacak olan, kriz veya hastalık salgınları olarak bilinen dönemlerde daha belirgin hale gelen semptomlarla kendini gösterir. Bu nedenle, bunlar bir kişiden diğerine değişen çok farklı olabilir ve tedaviyi gerçekleştirirken tamamen yok olurlar veya bazı sekeller bırakmazlar. Genellikle multipl sk

Dizartri, genellikle felç, serebral palsi, Parkinson hastalığı, myastenia gravis veya amiyotrofik lateral skleroz gibi nörolojik bir bozukluğun neden olduğu bir konuşma bozukluğudur. Dizartriya sahip bir kişi, konuşma sistemindeki bir değişime bağlı olarak sözlü ve sözlü olarak telaffuz yapamaz, ağız, dil, gırtlak veya ses tellerini içerir, bu da iletişim ve sosyal izolasyonda zorluklara yol açabilir. Dizartriyi tedavi etmek

Serebral anevrizma, kanı beyne taşıyan bir kan damarında kalıcı bir genişlemedir. Bir serebral anevrizma yırtıldığında, kafatasına sızan kanın boyutuna ve miktarına göre, her zaman bir ya da daha fazla kanamaya neden olur. Beyin anevrizmasının en sık görülen semptomu, aniden ortaya çıkabilen veya zamanla artabilecek olan başağrısıdır. Başın sıcak olduğu ve bir “

Rabdomiyosarkom, 18 yaşına kadar çocuk ve gençleri etkileyen kas, tendon ve bağ dokusunda gelişen bir kanserdir. İskelet kası olduğu yerde geliştiği için mesane, prostat veya vajina gibi organlarda da ortaya çıkabileceğinden, bu tip kanserler vücudun hemen her yerinde ortaya çıkabilir. İki ana rabdomiy

Diyabetik nöropati, sinirlerin progresif dejenerasyonu ile karakterize edilen, ayak gibi vücudun çeşitli kısımlarındaki hassasiyeti azaltan diyabetin majör bir komplikasyonudur ve bu nedenle hastalar, varlığını fark etmeden yaralar geliştirebilir ve enfeksiyonlara neden olabilirler. örneğin, Genellikle diyabetik nöropati, diyabet hastalığını yeterince tedavi etmeyenlerde, genellikle yüksek kan şekeri seviyelerinde daha yaygındır. Diyabetik nöropatinin

ALS olarak da bilinen amiyotrofik lateral skleroz, gönüllü kasların hareketinden sorumlu nöronların yok olmasına neden olan, örneğin yürüme, çiğneme veya konuşma gibi basit görevleri önleyen ilerleyici bir felce yol açan dejeneratif bir hastalıktır. Zamanla hastalık, özellikle kol ve bacaklarda kas gücünde bir azalmaya neden olur ve daha gelişmiş vakalarda, etkilenen kişi felç olur ve kasları atrofiye başlar, daha küçük ve daha incedir. Amyotrofik lateral sklerozun h

Hemanjiyom, vücudun çeşitli yerlerinde ortaya çıkabilen, deride, karaciğerde veya böbreklerde daha yaygın olan, kan damarlarının anormal birikmesiyle oluşan iyi huylu bir tümördür. Deride hemanjiyom kırmızımsı veya morumsu bir nokta veya katı, katı, şişkin bir tümör olarak görünebilir. Ortaya çıktığı döneme gö

Melanom, çok hızlı gelişen ve tedaviye hızlı bir şekilde başlanmadığında metastaz yoluyla diğer organları kolayca etkileyebilen bir tür malign deri kanseridir. Bu kanser türü, melanin üreten deri hücreleri olan melanositlerde başlar, bu da cilde renk verir. Bu nedenle, bu hücrelerde, güneşe ve özellikle de güneş yanığına uzun süre maruz kalmaktan kaynaklanan sık görülen lezyonlar olduğunda melanoma daha sık görülür. Çoğu kanser türünden farklı olarak,

Lenfositik kanser veya lenfoma, vücudun savunmasından sorumlu hücreler olan, anormal lenfosit proliferasyonu ile karakterize bir hastalıktır. Normalde lenfositler lenf nodları veya solungaçlar olarak adlandırılan lenfatik sistemde ve timus ve dalak gibi organlardan ve lenf nodlarının dokulardan kan damarlarına taşınmasından sorumlu olan bir damar ağında üretilir ve depolanır. Lenfoma durumunda

Hepatik ensefalopati, karaciğer yetmezliği, tümör veya siroz gibi karaciğer problemleri nedeniyle beyinde bozulma ile karakterize bir hastalıktır. Karaciğerin işlevlerinden biri sindirimden kanı süzmektir çünkü bazı organlara toksik olduğu düşünülen maddeleri metabolize etmekten sorumludur. Karaciğer bu kanı

Günde 1, 5 L'den az su içmek böbrek fonksiyonunu bozabilir ve akut veya kronik böbrek yetmezliğine yol açabilir, çünkü su eksikliği vücuttaki kan miktarını azaltır ve bu nedenle Böbrek aldığı oksijen miktarı, hücrelerinde lezyonlara neden olur ve işlev azalır. Böbrek yetmezliği hakkında daha fazla bilgi edinin. Buna ek olarak, biraz s

Pankreatik kanser yoksunluğu için cerrahi, birçok onkolog tarafından pankreatik kanseri tedavi edebilen tek tedavi şekli olarak kabul edilen bir tedavi alternatifi olmakla birlikte, bu tedavi ancak kanser erken evrede teşhis edildiğinde mümkün olmaktadır. Pankreatik kanser en sık 60 yaşından sonra görülür ve çok agresiftir ve kişinin sadece 1 küçük pankreas adenokarsinomu ve etkilenmiş lenf nodu bulunmadığında bile tanıdan sonraki 10 yılda sağkalım oranı yaklaşık% 20'dir. Metastazlı veya rezektabl olma

Pankreas kanseri tedavisi, örneğin organ tutulumuna, kanser gelişiminin derecesine ve metastazların başlangıcına göre değişir. Bu nedenle, her bir vaka, aşağıdaki tedavi yöntemlerinden birini seçmek için bir onkolog tarafından değerlendirilmelidir: Cerrahi : Genellikle kanser henüz organdan gelişmemişse yapılır. Ameliyatta, pankreası

Alzheimer tedavisi, semptomları kontrol etmek ve hastalığın neden olduğu beyin dejenerasyonunun kötüleşmesini yavaşlatmak için yapılır ve örneğin geriatrist, nörolog veya psikiyatrist tarafından belirtilen, örneğin Donepezil, Rivastigmin veya Memantin gibi ilaçların kullanımını içerir. İlaçların kullanılması

Beyin tümörü tedavisi genellikle sağlıklı beyin dokusuna zarar vermeden tümörün cerrahi olarak çıkarılmasını içerir. Nöroşirürjinin, tümörde küçük bir örneği çıkarması ve hücrelerin mikroskobik olarak değerlendirilebilmesi için laboratuvara gönderilmesi ve böylelikle iyi huylu veya kötü huylu bir tümör olup olmadığının doğrulanması mümkündür. Beyin tümörü, beyinde veya meninkslerde anor

Beyindeki tümör semptomları, her yaşta görünse de, genellikle 60 yaşından sonra ortaya çıkan tümörün büyüklüğüne, büyüme hızına ve lokasyonuna bağlıdır. Genellikle menenjiyom veya glioma gibi iyi huylu beyin tümörleri yavaş büyür ve her zaman tedaviye ihtiyaç duymazlar, çünkü genellikle cerrahi risk, tümörün kötü etkilerinden daha büyüktür. Beyin tümörünün başlıca türleri nelerdir

Beyin tümörü, genetik mutasyonlara bağlı olarak veya vücudun diğer bölgelerinden gelen kanser metastazı nedeniyle meydana gelebilecek beyin veya meninks anormal hücrelerin varlığı ve proliferasyonu ile karakterize edilir. Genellikle, beyin tümörleri büyüme oranlarına göre 4 dereceye kadar sınıflandırılabilir: Sınıf 1 ve 2 beyin tümörü : Beynin diğer bölgelerine nadiren yayılan yavaş büyüyen beyin tümörü. Genellikle glioblastoma veya mening

Akut PSP ile de bilinen progresif supranükleer palsi, beyinde belirli bölgelerdeki nöronların kademeli olarak ölümüne neden olan ve motor ve zihinsel yetilerin bozulmasına neden olan nadir bir nörodejeneratif hastalıktır. Özellikle erkek ve 60 yaşından büyük insanları etkiler ve konuşma bozuklukları, yutma güçlüğü, göz hareketleri kaybı, sertlik, düşme, postural instabilite gibi çeşitli hareket bozukluklarına neden olarak karakterize edilir. demansın, hafızada, düşüncede

Hafif zeka geriliği ya da hafif zihinsel engellilik, öğrenme ve iletişim becerileri ile ilgili ayrık kısıtlamalar ile karakterize edilir, örneğin, gelişmesi yavaştır. Bu zihinsel sakatlık derecesi entelektüel katsayısı (IQ) 52 ile 68 arasında olan bir zeka testi ile tanımlanabilir. Bu tür entellektüel eksiklik erkeklerde daha sıktır ve genellikle çocuklukta erken yaşlarda davranış gözlemi ve öğrenme güçlüğü ve etkileşim veya dürtüsel davranış varlığı gibi algılanır. Tanı bir psikolog ya da psikiyatr tarafınd