Deniz Sendromu, vücudun bağ dokusunu etkileyen, bireyleri çok uzun, ince ve uzuvları normalden uzun olan bir hastalıktır. Genellikle bu hastalık, vücudun diğer kısımlarını gözler, deri, kardiyovasküler ve solunum sistemi gibi etkiler.
Denizcilik Sendromunun nedenleri genetiktir ve fibrillin-1 olarak adlandırılan genlerdeki bir defektten kaynaklanır; bu da ligamentlerin, arterlerin ve eklemlerin gevşek, kırılgan ve işlev kaybetmesine neden olur.
Görüntüleri Denizcilik Sendromu
Deniz Sendromunun Tedavisi
Denizcilik Sendromunun tedavisi hastalıkları iyileştirmez, ancak hastaların yaşam kalitesini iyileştirmek için semptomları azaltmaya yardımcı olur ve omurga deformitelerini en aza indirmeye yardımcı olur, eklem hareketlerini iyileştirir ve olasılığını azaltır. çıkıkları.
Bu nedenle, Denizcilik Sendromlu hastalar kalp ve kan damarlarının düzenli muayenelerine sahip olmalı ve kardiyovasküler sisteme zarar vermemek için beta-bloker veya ACE inhibitörleri gibi ilaçları almalıdır. Ek olarak, örneğin aortik arterdeki lezyonları düzeltmek için cerrahi tedavi gerekebilir.
Deniz Sendromunun Tanısı
Deniz Sendromu tanısı, hekim tarafından, hasta tarafından sunulan gözlerdeki iskelet değişiklikleri ve problemlerine dayanarak yapılmaktadır. Ek olarak, kalp veya aortik arterdeki problemleri saptamak için ekokardiyografi gibi sınavlar da yapılmaktadır.
Bununla birlikte, bu genetik test sadece bu hastalığın başlangıcından sorumlu gendeki mutasyonun tespit edilebildiğini ve tanının doğrulandığını göstermektedir.