Hipoekoik veya hipoekojenik nodül, ultrasonografi gibi görüntüleme testleriyle görselleştirilir ve genellikle sıvı, yağ veya çok yoğun dokulardan oluşan düşük yoğunluklu bir lezyonu gösterir.
Hipoekoik olmak, yumurtanın malign veya benign olup olmadığını doğrulamamaktadır, çünkü ultrason muayenesinde "ekojenite" kelimesi sadece ultrason sinyallerinin vücut yapıları ve organları içinden geçme kolaylığını göstermektedir. Dolayısıyla, hipoekoik yapılar daha yüksek bir yoğunluğa sahip olma eğilimindedir, hipoekoik veya anekoik yapılar ise çok az veya hiç yoğunluğa sahip değildir.
Nodüller, çapı 1 cm'den daha fazla olan ve genellikle yuvarlatılmış ve topaklara benzer olan dokuların veya sıvıların birikmesiyle oluşan lezyonlardır. Aşağıdaki özelliklere sahip olabilirler:
- Kist : Topak içerisindeki sıvı içeriğe sahip olduğunda ortaya çıkar. Ana kist tiplerine ve ciddi olabildiği zamanlara göz atın;
- Katı : İçeriği dokular gibi katı veya kalın yapılar içerdiğinde ya da içinde çok sayıda hücre veya başka elementler bulunan önemli bir yoğunluğa sahip bir sıvı varsa;
- Karışık : Aynı nodül, içerisindeki katı ve sıvı yapıları kapsadığında ortaya çıkabilir.
Ciltte, deri altı dokusunda veya vücuttaki herhangi bir organda bir yumru görünebilir ve örneğin meme, tiroid, yumurtalık, rahim, karaciğer, lenf düğümleri veya eklemlerde tespit edilmesi yaygındır. Bazen, yüzeysel olarak palpe edilebilir, çoğu durumda sadece ultrason veya BT taraması tespit edilebilir.
Nodül ne zaman şiddetlidir?
Genellikle, nodül ciddi olduklarını gösterebilecek özelliklere sahiptir, ancak herkes için bir kural yoktur ve doktorun değerlendirmesi sadece muayenenin sonucunu değil, aynı zamanda fizik muayeneyi, semptomların varlığını da gözlemlemek için gereklidir. Kişinin sunabileceği riskler.
Nodülden şüphe uyandıran bazı özellikler, bulunduğu yere göre değişir ve şunlar olabilir:
1. memede hipoekoik nodül
Çoğu zaman, memedeki yumru kaygısı değildir ve genellikle fibroadenom veya basit kist gibi benign lezyonlar ortaya çıkar. Örneğin, bir aile öyküsü varlığında veya göğsün sert, komşu dokulara yapışarak veya çok sayıda kan damarına sahip olma gibi malignite belirtileri gösterdiği zaman, memenin büyüklüğünde veya şeklindeki değişiklikler olduğunda bir kanserden şüphelenilir.
Ancak, memede bir tümör şüphesi varsa, doktor tanıyı belirlemek için bir delinme veya biyopsi gösterecektir. Meme kütüğünün malign olup olmadığını öğrenmek için daha fazla bakın.
Tiroidde hipoekoik nodül
Hipoekojenik olması, tiroid nodülünde malignite olasılığını artırmaktadır, ancak, sadece bu özellik, bir kanser olup olmadığına karar vermek için tıbbi değerlendirme gerektiren yeterli değildir.
Çoğu durumda, tümör genellikle 1 cm'den fazla çapa ulaştığında delinir veya nodülün hipoekoik nodül, mikrokalsifikasyonların varlığı, kan damarlarının büyümesi, infiltrasyonu gibi nodülün malign özellikleri olduğunda komşu dokular veya enine görünümde daha uzun olduğu zaman.
Nodüller, çocukluk çağında radyasyona maruz kalanlar, kanserle ilişkili genleri olan veya kişisel veya ailesel kanser öyküsü olanlar gibi yüksek malignite riski taşıyan kişilerde de delinmelidir. Bununla birlikte, her durum için hekimlerin her bir durumu tek tek değerlendirebilmeleri önemlidir; çünkü her durum için spesifiklikleri ve prosedürlerin riskini veya faydasını hesaplama ihtiyacı vardır.
Tiroid içindeki yumruyu nasıl tespit edeceğinizi, hangi testlerin yapılacağını ve nasıl tedavi edileceğini öğrenin.
3. Karaciğerde hipoekoik nodül
Hepatik nodüller değişken özelliklere sahiptir, bu nedenle hipoekoik nodül varlığı benign veya malign olup olmadığını göstermek için yeterli değildir, hekimin daha ayrıntılı bir değerlendirme yapmasını gerektirir, her durumda, belirlemek için.
Genellikle, karaciğerdeki topak, 1 cm'den büyük olduğunda veya sürekli büyüme veya görünüm değişikliği gösterdiğinde, tomografi veya rezonans gibi görüntüleme testleriyle malignitenin varlığı için araştırılır. Bazı durumlarda, doktor yumru ağır olup olmadığını doğrulamak için bir biyopsi gösterebilir. Karaciğer biyopsisinin ne zaman yapıldığını ve nasıl yapıldığını bilir.
Tedavi nasıl yapılır?
Hipoekoik nodül her zaman çıkarılmamalıdır, çünkü çoğu durumda iyi huyludur ve sadece gözlem gerektirir. Doktor, nodülün ne sıklıkla takip edileceğini, örneğin ultrason veya CT taraması gibi testlerle, her 3 ayda bir, 6 ayda veya 1 yılda bir olacak şekilde belirleyecektir.
Bununla birlikte, nodül hızlı büyüme, komşu dokulara yapışma, karakteristikteki değişiklikler, hatta çok büyük olduğunda veya yakın organların ağrı veya kompresyonları gibi semptomlara neden olduğunda malignite şüphesi geliştirirse, yumruyu çıkarmak için biyopsi, delik ya da ameliyat. Göğüs ameliyatının nasıl yapıldığını ve iyileşmenin nasıl yapıldığını öğrenin.