Postpartum psikoz ya da puerperal psikoz, yaklaşık 2 ya da 3 haftalık doğumdan sonra bazı kadınlara çarpan bir psikiyatrik bozukluktur.
Bu hastalık, zihinsel karışıklık, sinirlilik, sanrılar ve vizyonlara ek olarak aşırı ağlama gibi belirtilere ve belirtilere neden olur ve bu belirtileri kontrol etmek için ilaçların kullanımı ve gözetimi ile psikiyatri hastanesinde tedavi yapılmalıdır.
Çocuğun bu dönemde ortaya koyduğu hormonal değişikliklere bağlı olmakla birlikte, çocuğun gelişiyle ilgili değişiklikler sonucu duyguların karışımından büyük ölçüde etkilenir, bu da üzüntü ve doğum sonrası depresyona neden olabilir.
Tedavi nasıl yapılır?
Postpartum psikoz tedavisi, psikiyatrist tarafından her kadının semptomlarına göre ilaçlarla yapılır ve amitriptilin gibi antidepresanlar veya karbamazepin gibi antikonvülzanlarla olabilir. Bazı durumlarda elektrokonvülsif terapi olan elektroşoklar gerekli olabilir ve psikoterapi postpartum depresyonla ilişkili psikoza sahip kadınlara yardımcı olabilir. Postpartum depresyon hakkında daha fazla bilgi edinin.
Genel olarak, ilk birkaç gün içinde, iyileşme olana kadar, hastaneye yattığında, bebeğin sağlığı veya bebeği için hiçbir risk bulunmadığından, ancak kontrolün sürdürülmesinin önemli olduğu, denetlenen ziyaretlerle, bağın kaybolmaması için hastanede kalması gereklidir. bebekle. Çocuk bakımı veya duygusal destek ile aile desteği, bu hastalıktan kurtulmaya yardımcı olmak için kritiktir ve kadının anı anlamasına yardımcı olmak için psikoterapi de önemlidir.
Tedavi ile kadın tedavi edilebilir ve bir bebek ve aile olarak sosyalleşmeye geri dönebilir, ancak, tedavi kısa bir süre sonra yapılmazsa, daha az ve daha kötü semptomlara sahip olabilir, gerçekliğin bilincini kaybetme noktasına kadar, Hayatınız ve bebeğin hayatı için risk altında.
Nedenleri
Çocuğun gelişi anı, aşk, korku, güvensizlik, mutluluk ve hüzün gibi birçok duyguların karıştığı birçok değişime işaret eder. Bu dönemde hormonların ve kadının vücudundaki değişikliklerle ilişkili olan bu büyük miktarda duygu, psikoz salgınını tetikleyen önemli faktörlerdir.
Bu nedenle, herhangi bir kadın doğum sonrası depresyonu kötüleştiren, daha önce depresyon ve bipolar bozukluk öyküsü olan veya kişisel ya da aile yaşamında çatışma yaşayan bazı kadınlarda daha yüksek bir risk olmasına rağmen, doğum sonrası psikoz geçirebilir. Mesleki, ekonomik ve hatta plansız gebeliklerde zorluklar gibi.
Postpartum depresyondan psikozu ayırt eden nedir?
Doğum sonrası depresyon genellikle çocuğun doğumunun ilk ayında ortaya çıkar ve üzüntü, melankoli, kolay ağlama, dehşet, uyku bozuklukları ve iştah gibi duygulardan oluşur. Öte yandan psikoz, tüm bu semptomlara sahip olabilir, çünkü bir depresyondan evrimleşebilir, ama ek olarak, kadın vizyon sahibi olabilme ya da sesleri duyabilmenin yanı sıra çok tutarsız düşüncelere, zulüm hissine, sıradan üzüntü ve ajitasyona sahip olmaya başlar.
Böylece, psikozda, kadın gerçekliğin dışında kalmaya başlar, depresyonda, semptomlara rağmen, etrafında neler olduğunu fark eder.
Ana belirtiler
Psikoz genellikle doğumdan sonraki ilk ay içinde ortaya çıkar, fakat aynı zamanda sinyal vermek için daha uzun sürebilir. Aşağıdaki gibi belirtilere neden olabilir:
- Huzursuzluk ya da ajitasyon;
- Yoğun zayıflık ve hareket edememe hissi;
- Ağlama ve duygusal huzursuzluk;
- güvensizlik;
- Zihinsel karışıklık;
- Saçma sapan konuş;
- Biriyle ya da bir şeyle takıntınız olması;
- Rakamları görüntüleyin veya sesleri dinleyin.
Buna ek olarak, anne, aşk, kayıtsızlık, kafa karışıklığı, öfke, güvensizlik ve korkudan uzak, gerçeklik ve bebeğin duygularını çarpıtmış olabilir ve çok ciddi durumlarda çocuğun hayatını tehlikeye sokabilir.
Bu belirtiler aniden ya da aşamalı olarak kötüleşebilir, ancak bunu fark ettiğiniz anda yardım almalısınız, çünkü tedavi ne kadar erken olursa, iyileşme ve iyileşme şansı o kadar yüksektir.